Davranışçı Yaklaşımın Öncüsü Kimdir?
Davranışçı Yaklaşım Nedir?
Davranışçı yaklaşım, psikolojide, bireylerin davranışlarının dışsal çevresel etmenlerle şekillendiğini savunan bir teoridir. Yani, insanlar doğuştan gelen içsel özelliklerinden ziyade, çevrelerinden aldıkları uyarıcılara ve bu uyarıcılara verdikleri tepkilere göre şekillenir. Bu bakış açısı, insanların ne kadar ‘doğuştan’ oldukları değil, çevreden gelen etkilerle ne kadar şekillendikleri üzerinde yoğunlaşır. Davranışçılık, 20. yüzyılın başlarında psikolojide devrim yaratmış bir yaklaşımdır. Peki, bu yaklaşımın öncüsü kimdir?
Davranışçı Yaklaşımın Öncüsü: B.F. Skinner
Davranışçı yaklaşımın en bilinen ismi ve öncüsü, kuşkusuz Amerikalı psikolog B.F. Skinner’dır. Skinner, 1904 yılında doğmuş ve yaşamı boyunca psikoloji alanında çok sayıda önemli katkı yapmıştır. En temel olarak, insanların davranışlarının çevresel faktörler ve ödüllerle nasıl şekillendiğini incelemiştir. Skinner, kendisinden önceki davranışçılardan farklı olarak, özellikle “operant koşullama” teorisini geliştirmiştir.
Skinner’ın Operant Koşullama Kuramı
Operant koşullama, basitçe şu şekilde açıklanabilir: Bir davranış, sonrasında gelen ödüller veya cezalarla pekiştirilir. Yani, bir kişi bir davranış sergilediğinde, o davranışın sonucuna göre tekrar etme ihtimali artar ya da azalır. Örneğin, bir çocuk ödüllendirildiğinde, o davranışı tekrarlama olasılığı artar. Bu, tam olarak Skinner’ın geliştirdiği teorinin temelini oluşturur.
Skinner, bu teoriyi çok sayıda deneyle test etmiş ve sonuçlarını paylaşmıştır. En ünlü deneylerinden biri, “Skinner Kutusu” dediğimiz deneydir. Skinner, bir kutu içinde bir yılan ya da kuş gibi hayvanların, belirli bir tuşa basmalarını sağlamak için ödüller (genellikle yiyecek) kullanmıştır. Bu deneyde, hayvanların belirli bir davranışı daha sık yapma eğiliminde olduklarını gözlemlemiştir. Skinner, bu tür davranışları “operant” olarak adlandırmıştır. Yani, çevredeki uyarıcılara tepki olarak şekillenen bir davranış türüdür.
Davranışçılığın Diğer Temsilcileri
B.F. Skinner, davranışçılığın en tanınmış ismidir, ancak yalnızca tek temsilcisi değildir. Skinner’dan önce, davranışçı yaklaşımın temel taşlarını atan başka psikologlar da vardı. Bunlardan biri, 20. yüzyılın başlarında ünlü bir psikolog olan John B. Watson’dır. Watson, davranışçılığın temel ilkelerini belirlemiş ve insan davranışlarının öğrenilebilir olduğunu savunmuştur. Ancak Skinner, bu teoriyi bir adım daha ileriye taşıyarak, ödüller ve cezalarla şekillendirilen davranışları inceleyip, operant koşullama kuramını geliştirmiştir. Yani, Skinner, Watson’un temellerini alıp, üzerine çok daha detaylı ve sistematik bir yapı kurmuştur.
Davranışçı Yaklaşım Günümüzde Ne Kadar Etkili?
Bugün, davranışçı yaklaşımın etkileri psikoloji alanında hala hissedilmektedir. Özellikle eğitim, terapi ve psikolojik danışmanlık gibi alanlarda davranışçı teknikler sıklıkla kullanılmaktadır. Örneğin, çocuk gelişiminde davranışçı yaklaşımlar, olumlu pekiştireçlerin (ödüllerin) ve olumsuz pekiştireçlerin (cezaların) nasıl kullanılacağına dair etkili rehberler sunar. Ayrıca, davranışçılık terapisi (Bilişsel Davranışçı Terapi) gibi psikoterapi yöntemleri, kişilerin olumsuz düşüncelerini ve davranışlarını değiştirmeyi amaçlar.
Skinner’ın kuramları, aynı zamanda iş yerlerinde çalışan motivasyonu, alışkanlıkların oluşumu ve çocuk eğitimi gibi birçok alanda da uygulanmaktadır. Günümüzde, insanlar davranışlarını değiştirmek istediklerinde, Skinner’ın teorilerinden ilham alarak, ödül ve ceza sistemiyle istedikleri sonuca ulaşmaya çalışmaktadırlar. Örneğin, bir öğrenci iyi bir not aldığında, öğretmeni onu ödüllendirerek bu davranışı pekiştirebilir.
Sonuç: Davranışçı Yaklaşımın Etkisi ve Günümüzdeki Yeri
B.F. Skinner, davranışçı psikolojinin en önemli isimlerinden biri olarak kabul edilir. Onun çalışmaları, psikoloji dünyasında köklü değişikliklere yol açmış ve insan davranışlarının nasıl şekillendiği konusundaki anlayışımızı değiştirmiştir. Skinner’ın operant koşullama teorisi, günümüzde hala eğitimden terapiye kadar pek çok alanda etkin bir şekilde kullanılmaktadır.
Davranışçı yaklaşım, yalnızca akademik bir konu olmanın ötesinde, hayatın her alanına dokunmuş bir teoridir. Skinner’ın çalışmalarına dayanan pek çok uygulama, insanların davranışlarını değiştirmek ve daha verimli hale getirmek için kullanılmaktadır. Özetle, davranışçı yaklaşımın öncüsü B.F. Skinner, sadece teorileriyle değil, aynı zamanda bu teorileri günlük hayatımızda nasıl uygulayabileceğimize dair sunduğu pratik çözümlerle de büyük bir miras bırakmıştır.